İsviçreli hocalar ile Alman hocaları kıyasladığım da ciddi bir disiplin farkı görüyorum. Alman hocalar, kesinlikle sınırları çok daha net, hazırlanmış programa dakikası dakikası uymaya meyyal ve öğrencinin serbest çalışma alanı için daha az alan tanıyorlar. Buna karşın İsviçreli hocalarla da takip ettiğimiz bir müfredat olmasına rağmen, daha serbest bir işleyiş takip ediyoruz.
Yani konudan biraz sapıp farklı bir değerlendirme alanına girince alman hocalar "vakit yetmeyecek, konuya dönelim" derken, isviçreli hocalar "bunu kenara not alayım, ilginçmiş, diğer arkadaşlar ne düşünüyor" vs diyerek konunun akışında ilerlemesine müsade ediyor ve nihayetinde konuyu toparlayarak dersi bitiriyor.
Her iki tarafında niteliğe daha çok önem verdiğinin ve emeğe saygı gösterdiğinin farkındayım. Ancak özellikle iletişim kurarken, sorunumu dillendirirken isviçreli hocalarla daha rahat bir iletişim kurabildiğimi fark ettim.
Anne tarafından Alman olan bir arkadaşla (Selam Charlotte! :D) da bu gözlemi paylaştığım da bana hak verdi. O da iki ayrı alanda tez yazmış lisans döneminde. Bir alandaki hocası alman asıllıymış ve tez yazma sürecinde her şeyin kontrol edilebilir ve öngörüldüğü şekliyle ilerlemesini istediği için epey zorlamış arkadaşı. İsviçreli olan ise, ihtiyaç dahlinde ne zaman isterse görüşebileceklerini, genel yapıya sadık kalındığı takdirde bir problem olmayacağını belirtmiş.
Tercih edilebilirlik olarak, ne tercih edilmeli veya nasıl olmalı noktasında temelde şu an için bir fikir belirtmem mümkün değil. Ancak bu durumun arkaplanının analizinin eğlenceli olabileceğini düşünüyorum.
2.Ütopik Bir Dünyadaymışım Hissi
3. Güzel İnsanlar:
4."Bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var"
5. Çıplak Ayaklı Çocuklar/ Verdingkinder, Anti- Political Women; Karanlık İsviçre?
Yorumlar
Yorum Gönder