Hamburg: Moin Moin!

 



23 Temmuz 2022

“Berlin’e geleli üç haftayı geçti” dedi arkadaşım U-Bahn’da iken.

İyi de bir telkin oldu aslında bu. Çünkü zaman burada bir hayli hızlı geçiyordu ve benim de hızlıca aksiyon almam gerekiyordu.

Türkiye’de iken niyet etmiştim; gezdiğim gördüğüm yerleri, kendime kattığım tecrübeleri, yeni anlam dünyasını ve çektiğim fotoğrafları zaman zaman anı ya da gezi yazısı niyetine bu blogda paylaşmaya. İnşallah niyet hayr, akıbet hayr olur.

Hadi Başlayalım…


Aslında rotamızda Hamburg yoktu, arkadaşların epey övdüğü Rügen diye bir ada vardı ve oraya gitmek için plan yapmıştık. Ama Almanya’nın neye döneceği hiç belli olmayan kararsız havası buna müsaade etmedi. Böyle olunca biz de rotayı Hamburg’a çevirdik. Zaten gitmek istediğim yerler listesindeki ilklerden biriydi Hamburg, benim de işime geldi :)
Almanlar ve sınır tanımayan bisiklet sevdaları




Cumartesi sabahı saat 9.00 civarı kısırımızı, böreğimizi, çayımızı yanımıza alıp çıktık yola.  
Çay mühim, çok mühim.



Yaklaşık olarak 4 saatlik yolculuğun sonunda Hamburg’a vardık. 9 € Ticket’ın nimetlerinden yararlanmamak olmazdı, bu yüzden şehri tabi ki toplu taşıma ile gezdik :D



İlk durağımız: Hamburger Rathaus

Eski belediye binasının 1840'lı yıllarda yanmasından sonra, 19. yüzyılın sonlarında mimar Martin Heller öncülüğünde bu bina  inşa  edilmiş.
Rathaus, şehrin merkezinde bulunuyor ve etrafındaki pek çok turistik mekana yürüme mesafesinde.

Sankt Petri Kirche

Gittiğimizde vaftiz töreni olduğu için içeriye giremedik. Ancak dışarıdan gördüğüm kadarıyla, sanırım Protestanlara ait bir kilise olduğu için daha minimal bir yapısı vardı.

 Aziz Nikolai Kirche

Kilise 2. Dünya Savaşı sırasında büyük zarar görse de halen kalıntıları mevcut. Müze kategorisinde değerlendirildiği için girişler ücretliydi. İçeride bulunan asansörle üst kısımlara çıkma ve şehrin manzarasını izleme imkanı da mevcut.  

Nereler Olduğunu Bilmediğim ama Bayılarak Gezdiğim Yerler :)


Nikolai Kilisesine giderken yol üzerinde karşılaştım bu heykel ile. Şahsın kimliği ve ne'liği hakkında hiçbir malumatım yok :)







Göz bir yerden sonra kahverengiye doyuyor hakikaten. Buradaki insanlar acaba bir yerden sonra tekdüzelikten sıkılmıyor mu diye sesli düşünürken, arkadaşım buraların asıl yerleşim yeri olmadığını hatırlattı. Ben de Hamburg ahalisi için dertlenmekten kurtuldum :D

Anahtar geleneği burada da devam ediyor :)









Alter Elbtunnel/ Elbe Tüneli



Tünel, 1900'lerin başında Hamburg'un merkezinden Elde Nehri'nin diğer tarafına geçmek için inşa edilmiş. Biz gittiğimizde bolca bisiklet trafiği vardı. Anladığım kadarıyla, şehrin gündelik hayattaki akışının içerisinde epey aktif bir güzergah olarak kullanılıyor.

Elbe Nehri


Tünelden çıkınca Elbe Nehri'nin güney kıyısına ulaşmış oluyoruz.






Hamburger Hafen / Hamburg Limanı

Liman, Elbe Nehri üzerinde bulunuyor. Hamburg Limanı'nın dünyanın en işlek 10 limanı arasında olduğu söyleniyor. 
Gezdiğim yerler arasında en kalabalık olan yerler, limanın kıyılarıydı. Etrafındaki kafelerde insanlar oturmak için sıra bekliyordu ve dışarıdaki alanlarda epey doluydu. Bu kalabalık, Berlin'den sonra biraz bünyeme ağır gelmiş olabilir :)

Hamburger Dom Festivali

Yılın sadece belli dönemlerinde gerçekleştirilen Almanya'nın en büyük festivallerinden birine de rast geldik.


Bonus :)

https://www.youtube.com/watch?v=GFio3Ha3sBU

Selametle kalın...
S.R.S







Yorumlar